Apple Computer Inc. merkezi Cupertino California’da bulunan; bilgisayar yazılımı ve kişisel bilgisayar tasarlayan, geliştiren ve satan Amerikan çok uluslu şirketidir. Türkiye distribütörlüğünü Bilkom ve INDEX Bilgisayar yönetmektedir.
1 Nisan 1976 tarihinde, Steve Jobs’un evinin garajında kurulan küçük bir şirket olan Apple, küresel bir şirket haline gelerek, dünya çapında 317 bölge ofisi ve 323 Apple Store mağazası kurma başarısına erişti. Apple, bu başarısının önemli bir kısmını, son on yılda, bir bilgisayar markası olmanın da ötesine geçerek başarılı bir tüketici elektroniği markası haline gelmesi sayesinde yakaladı.
Steve Jobs ve arkadaşı Steve Wozniak’ın teknolojiye olan ilgileri, 1972 yılında Hewlett-Packard şirketinde yarım günlük işe girmelerini sağlamıştı. Bu dönemde ev yapımı bilgisayarlar üzerinde çalışmaya başlayan ikili, ticari açıdan da birbirini tamamlamaktaydı. Hem Jobs, hem Wozniak, ilerleyen yıllarda yaptıkları açıklamalarda, Apple’ın kuruluşuna giden yolu birbirlerini iyi tamamlayan bir ikili olmalarına bağlıyorlar. Onlara göre Wozniak’ın bilgisayar konusundaki bilgisi ve olağanüstü yeteneği, Jobs’un bilgisayarlara olan ilgisi ve pazarlama yeteneği ile birleşerek Apple’ın kurulmasını sağladı. 1976 yılında, Apple’ın üçüncü kurucusu olan Ron Wayne’ı da aralarına alarak, Apple şirketini, Jobs’un aile evindeki garajda kurdular. İlk bilgisayarları ise, Steve Wozniak’ın çabalarıyla sağladıkları sermayeyi kullanarak kurdukları, MOS 6502 işlemciye sahip Apple I oldu. İlk prototiplerini yerel bir bilgisayar mağazasına götüren Jobs, 50 bilgisayar siparişi almayı başardı ve Apple ticaret hayatına başlamış oldu. Gece gündüz bir garajda çalışarak ortaya çıkardıkları 200 adet Apple I bilgisayarı satan ekip, sonraki bilgisayarları üzerinde çalışmaya başladılar ve ortaya, daha başarılı olan Apple II çıktı. Bu başarılarını daha üst seviyeye taşımayı ve ofislerde IBM’e rakip olmayı hedefleyen ekip, Apple III’ü geliştirdi. Büyük hedeflerle Apple III’ü piyasaya süren ekip, beklenmeyen bir sorunla karşılaştı. Bir tasarım hatasından dolayı, aşırı ısınma sorunu yaşayan ve hasar gören yüzlerce Apple III geri çağırıldı. Ancak bu talihsizlik bile Apple’ın başarısına engel olamadı ve 12 Aralık 1980 tarihinde Apple şirketi halka arz edilerek rekor bir sermayeye kavuştu. Bir anda kendini dev bir şirketin başında bulan Steve Jobs ilk hatalı kararlarından birini vererek, şirketin ticari yeterliliğe sahip bir yöneticiye ihtiyacı olduğuna karar verdi. O dönemde Pepsi’nin başında olan John Sculley’e; “Hayatının sonuna kadar şekerli su mu satmak istersin, yoksa benimle gelerek dünyayı değiştirmek mi?” diyerek, reddedemeyeceği bir teklif götürdü. Bunun üzerinde John Sculley, 1983 yılında Apple’ın başına geçti. Yeni yönetimle işler iyi başlasa da, Sculley zamanla Jobs’un alışılmadık yönetim ve ürün geliştirme biçimine ayak uyduramadı. Bunun üzerine Apple içinde bir güç mücadelesi baş gösterdi ve Sculley, 1985 yılında Jobs’un istifasını istedi. Henüz 30 yaşında olan ve kendi kurduğu Apple’dan ayrılmak zorunda bırakılan Jobs, aynı yıl NeXT Software isimli şirketi kurdu. 1986 yılındaysa, George Lucas ile birlikte oluşturdukları 10 milyon dolarlık sermayeyle, Pixar Animasyon Stüdyolarını kurdu. Sculley’nin yönetimine geçilmesiyle birlikte şirket, ürün tabanlı politikalar izledi ve bu durum Apple’ın bir dizi küçülmeyle sonuçlanan sancılı dönemlere girmesine sebep oldu. Bu dönemde şirketin bel bağladığı iki ürün grubu vardı: Metin tabanlı Apple II serisi ve grafiksel kullanıcı arayüzüne sahip Macintosh. Sculley her ne kadar Apple II serisine son vermeyi istese de, ekonomik olarak çok başarılı olan ürün grubundan vazgeçemedi ve Macintosh’un çıkmasıyla birlikte, fare kontrollü grafiksel kullanıcı arayüzüne sahip Apple IIGS piyasaya sürüldü. Apple II serisinin sonlanması ise ancak 90’ların başında gerçekleşti. Bu sırada Macintosh serisi gelişti ve her biri başarılı birçok farklı modelle hayatına devam etti. 1987-89 dönemini başarılı geçiren şirket, 2 milyar doları aşan satış rakamlarını yakaladı. Ancak 1990 yılına gelindiğinde sadece 10 milyon dolarlık bir kâr söz konusuydu. Apple’ın üst seviyedeki ürünleri yüksek fiyat etiketleriyle pazarlama taktiği, bilgisayar piyasasındaki rekabet koşulları nedeniyle işlemez hale gelmişti. Aynı dönemde Sculley, en başarılı projelerinden birine imza attı ve Sony ile birlikte PowerBook serisini ortaya çıkardı. PowerBook, bir taşınabilir bilgisayarın nasıl olması gerektiğini ortaya koyan ve ilkleri başaran bir bilgisayardı. Taşınabilir bir bilgisayarda ilk kez kullanılan iztopu kullanıcıları büyülemişti. Büyük başarı yakalayan PowerBook, bir yılda 1 milyar dolarlık satış rakamını yakaladı. 90’lara girilmesiyle birlikte Microsoft, Apple için önemli bir rakip olmaya başlamıştı. Microsoft’un pazarlama yeteneği, Apple’ın pazarlama konusunda oldukça yara almasına sebep oldu. Bu dönemde Windows 3.0 ile büyük başarıya ulaşan Microsoft’un karşısında Apple, farklı pazarlara yönelik farklı ancak donanım olarak çok da farkı bulunmayan modeller sundu. Apple’ın bu dönemde ürün yönetimindeki başarısızlığı ve PowerPC tabanlı işlemcilerdeki ısrarı, Windows işletim sistemli PC’ler karşısında önemli bir dezavantaj oluşturdu. Kurumsal müşterilerini de Microsoft’a kaptıran Apple için 90’lı yıllara giriş oldukça sancılı oldu. Bu talihsiz başlangıcı PowerBook ile bir nebze olsun aşmayı başaran Apple, taşınabilir bilgisayarlarda kazandığı başarıyı daha ileri taşıma hedefiyle 1993 yılında, MassagePad 100 isimli tablet bilgisayarını tüketicilere sundu. Bu sırada Apple’ın başında bulunan Sculley’nin yerine, Avrupa bölge müdürü Michael Spindler atandı. Spindler, göreve gelmesiyle birlikte Apple çalışanlarının yüzde 15’inin işine son verdi ve Mac OS işletim sistemini, Radius, Motorola ve Power Computing gibi şirketlere lisansladı. Apple’ı bir yükseliş dönemine sokmaya çalışan Spindler’ın, Sun Microsystems ile birleşme çabalarının sonuçsuz kalması ardından, 1996 yılında görevine son verildi. Yerine, National Semiconductor genel müdürü ve Apple yönetim kurulu üyesi olan Gil Amelio atandı. Tüm çabalara rağmen, Apple kan kaybetmeye devam ediyordu. Çağın gerisinde kalmaya başlayan Mac OS’un yerine geçecek olan, yeni nesil işletim sistemi geliştirme çabaları umutsuz görünüyordu. Bu dönemde başa geçen Amelio, ürün geliştirme bütçelerini ciddi oranda kısmıştı. Yeni nesil işletim sistemi çalışmaları sürerken, Mac OS 8 üzerinde çalışmaya başlamıştı. Yeni işletim sistemi içinse, bir süre Windows NT üzerinde duran Apple, ilk önce BeOS’u satın almak için Be Inc. ile görüşmeye başladı. Be Inc. CEO’su Jean-Louis Gassée 300.000.000 $ istediğinde müzakereler durdu ve vazgeçildi. Apple yönetim kurulu NeXTSTEP’in daha iyi bir seçim olduğuna karar verdi 1996 yılında NeXT’i satın aldı. Aynı yılın sonundaysa, Steve Jobs tekrar Apple yönetim kurulunda yerini alacaktı. Steve Jobs’un yönetim kuruluna katılmasının üzerinden bir yıl geçmeden, Apple’ın başındaki isimler olan Gill Amelio ve Ellen Hancock şirketten ayrıldı ve Steve Jobs, Apple’ın başına geçici genel müdür olarak geçti. Apple içinde tam bir yeniden yapılanma başlatan Jobs, ilk çevrimiçi Apple Store’un açılmasını sağladı. Apple’ın ilk ürün atağı ise 1998 yılında piyasaya sürülen, modern görünümlü bir “hepsi bir arada bilgisayar” olan iMac ile gerçekleşti. iMac, bir yıl içinde tam 1 milyon adet satıldı ve müşterilerin yüzde 43’ü için ilk Apple bilgisayarları iMac olmuştu. 1999 yılında bu başarıyı iBook ile perçinleyen Apple için Steve Jobs ile birlikte, adeta bir altın çağ başlamıştı. Estetiği ön planda tutan bu bilgisayarların yanında, estetik anlayışını işletim sistemine de taşıyacak olan Mac OS X’in çalışmaları tüm hızla sürüyordu ve Mart 2001’de, Mac OS X 10.0 Cheetah kullanıma sunuldu. Apple, müzik çalar piyasasına 2001 yılının son çeyreğinde iPod ile girdi. iPod ile birlikte gelen iTunes yazılımı, kullanıcının müzik parçalarını bilgisayar ve iPod arasında eşitlemesine yardımcı oluyordu. Çevrimiçi müzik mağazası olan iTunes Store ise Nisan 2003’de hizmete girdi. iTunes Store ile birlikte, dünyanın en büyük müzik marketinin sahibi haline gelen Apple, kısa sürede 10 milyon şarkı satmıştı. Apple için oldukça kârlı bir yatırım olan iTunes Store, aynı zamanda iPod’un en popüler müzik çalar olmasını sağladı. Jobs’un işi devralmasıyla birlikte estetiği ön planda tutan yazılım ve donanım ürünlerinin yanı sıra, internet yatırımları yapan Apple, tüm bu girişimlerinin karşılığını fazlasıyla alarak tarihinin en başarılı dönemine girdi. iPod ile sadece bir bilgisayar şirketi değil, tüketici elektroniği şirketi olma yolunda ilk adımını atan Apple, 2007 yılında bu yoldaki asıl adımını attı. Apple’ın telefon geliştirdiği söylentileriyle başlayan bu girişim, 2007 yılında iPhone’un piyasaya sürülmesiyle sonuçlandı. iPhone’un başarısı, iPod’u aşmakla kalmadı, akıllı telefon anlayışını da sonsuza dek değiştirdi. iPhone’un Apple açısından bir diğer başarısı da App Store oldu ve daha açıldığı hafta içersinde 10 milyon iPhone uygulaması App Store üzerinden indirildi. Tüketici elektroniği yatırımlarında iPhone ile yetinmeyen Apple, 2010 yılında iPad ile yeni bir tüketici elektroniği devrimi yaratmayı başardı. iPad ile tablet piyasasını şekillendiren Apple, tabletlerin büyük bir pazar haline gelmesini sağladı ve bu pazarın lideri oldu. Steve Jobs 24 Ağustos 2011’de şirketin yönetim kurulu başkanlığından ayrıldığını açıkladı ve görevi Tim Cook’a bıraktı. Ancak 5 Ekim 2011 tarihinde ailesi tarafından yayınlanan bir bildiride “Steve Jobs aile üyeleri başucunda ve sükunet içinde vefat etti.” açıklaması yapıldı. Tim Cook haberi büyük bir üzüntüyle öğrendiklerini söyledi. Cook, Apple, vizyon sahibi bir kişiyi ve bir yaratıcı dehayı; dünya inanılmaz bir insanı kaybetti Açıklamasının ardından kimi çevreler bu ölümün ardından şirketin kurucuları arasında yer alan Steve Wozniak’ın daha fazla sorumluluk alması gerektiğini savundu ancak bu olay Wozniak’ın çok net olumsuz yanıtı ile uygulamaya geçilmeden rafa kaldırılmış oldu.Şirket yeni bir yönetim kurulu oluşturarak Tim Cook’ın yönetiminde faaliyetlerine devam etmektedir.
Kaynak
https://neklatek.wordpress.com/apple/
Yorumlar
Yorum Gönder