-Steve Jobs'ın Geri Dönüşü ve Apple'ın Yükselişi-

 

-Steve Jobs'ın Geri Dönüşü ve Apple'ın Yükselişi-
-Tadımlık Bloglar 8. Bölüm-

Bu blogumuzun konusu Steve Jobs'ın Apple'a geri dönüşü ve Apple'ın durdurulamaz yükselişi olacak. En son 4. bölümde Apple'ın batmak üzere olduğu dönemlere değinmiştik. Şimdi de yeniden yükselişe geçtiği dönemlere değineceğiz yani 1997-2011 arasına.  Gerçi halen yükseliyor Apple ama ben Steve Jobs'ın ölümüne kadarki yükseliş döneminden bahsedeceğim. O halde kemerlerinizi sıkı sıkı bağlayın, çünkü geçmişe dönüyoruz. :)

879px-Apple_Computer_Logo_rainbow.svg (1).png
 Yıl 1997: Steve Jobs'ın geri dönüşü, Bill Gates'in efsanevi bağışı 
879px-Apple_Computer_Logo_rainbow.svg (1).png

101620118-AP9801070120.jpg

90'lı yılların sonlarındayız. O dönemler biraz karışık her anlamda. Ülkemiz falan da baya bir karışıktı. Apple ise iflasın tam eşiğindeydi. Hatalı kararlar, hatalı pazarlama taktikleri, hatalı yönetim sonucu Apple artık içinden çıkılamaz bir iflas sürecine girmişti. İşte bu sıralarda Apple pişman olmuş olacak ki Steve Jobs'ı Apple'a geri döndürmek için harekete geçiyor. Steve Jobs o sıralar da Pixar ve NeXT girişiminin sahibiydi. Hani o animasyon filmlerde bir tane lamba vardı. Böyle zıplıyordu "I" harfini çiğniyordu falan. İşte o lambanın ve Pixar'ın sahibiydi adam. :D

Neyse konumuz bu değil. Steve Jobs'ı geri döndürmek için NeXT girişimini satın alıyor Apple. Ve beraberinde Steve Jobs'ta kurduğu şirkete seneler sonra geri dönüyor. Düşünün bir şirket kuruyorsunuz ve kendi şirketinizden sizi kovuyorlar. Sonra da geri gel diye arkanızdan ağlıyorlar. Çok trajikomik bir olay.  Steve Jobs geri döner dönmez ilk işi Apple'ı kurtarmak için plan yapmak tahmin edebileceğiniz üzere. Çünkü Apple gerçekten berbat durumdaydı. Büyük bir ürün karmaşası vardı zaten. İlk iş bu ürün karmaşasını yok etmekti. Gayet sade ve basit bir ürün gamı oluşturacaktı Steve Jobs. Gereksiz birçok ürünün fişini çekecekti. Ve tasarımcı koltuğuna da "Jony Ive" oturacaktı. Apple artık göze hitap eden, kompakt, uygun fiyatlı ürünler çıkarmak istiyordu. Anlayacağınız Steve Jobs reyiz uçuracaktı şirketi. İşte bu sıralarda tabii para lazımdı. Tahmin edebileceğiniz üzere Bill Gates tarafından MacWorld 1997'de Apple'a tam 150 milyon dolar bağışlandı.
56316553bd86ef135c8ba7b3.jpg

Bill Gates sen ne sinsi bir adamsın ha. :) Bu 150 Milyon Dolar parayı karşılıksız vermedi tabii adam. Bir önceki tadımlık bloglar bölümünde Internet Explorer'ın tarihinden bahsetmiştik ya hani. İşte o yazıya değineceğiz tam bu noktada. Çünkü bu 150 Milyon Dolar'ı Internet Explorer'ın Mac OS'ta varsayılan internet tarayıcısı olması karşılığında verecekti. Steve Jobs'ın şirketi hayata döndürmek için başka çaresi kalmadığından mecbur bu teklifi kabul etti. Microsoft ile ofis programları konusunda da uzun vadeli bir anlaşma imzaladılar. Bu Internet Explorer'ın varsayılan tarayıcı olacağı duyurulduğunda da salonda ki izleyiciler tarafından yuhlandı Steve Jobs.
2:24'ten itibaren başlıyor yuhlanma kısmı. Apple'ı kurtarmak için böyle bir şeyi göze almak zorundaydı Steve Jobs. Neyse ki tekel davaları falan derken Internet Explorer ortalıktan çekiliyor da Safari'yi yapıyorlar. Neyse sonuç olarak bu MacWorld 1997 etkinliği gerçekten Apple'ın kaderini belirleyen önemli bir etkinlik oldu. 150 Milyon Dolarlık bağış ile Apple yeniden hayata döndü desem yalan olmaz. Steve Jobs bu parayı saçma sapan işler yerine ses getirecek işlere harcadığı için de güzel değerlendirildi diyebiliriz bu para.

879px-Apple_Computer_Logo_rainbow.svg (1).png
 1998-1999: İMac ve İBook G3'ün doğuşu 
879px-Apple_Computer_Logo_rainbow.svg (1).png

wp-image-460261047jpg.jpg

(Soldaki İBook G3, sağdaki İMac G3)
Ve Steve Jobs'ın dönüşü ile birlikte 1998 ve 1999 yıllarında iki tane efsanevi cihaz doğdu. Bu iki cihaz ülkemiz de pek bilinmese de (malum bizim ülkemiz hantal çalışan ve çirkin beyaz kasalı Windows bilgisayarlar ile doluydu o dönemler) yurt dışında çokça tanınan ve bilinen cihazlardır. Çünkü bu iki cihaz alışagelmişin dışında bir tasarıma sahiptiler. Misal o dönemler Windows bilgisayarların kasası ayrı, monitörü ayrı iken İMac G3'ün monitörü de kasası da kendi içerisindeydi. Aynı ilk Macintosh bilgisayarı gibi All-İn-One olarak tasarlanmıştı İMac G3. Sadece bir tane güç ve internet kablosunu bağlayıp keyfinize bakıyordunuz. İMac G3'ün bir reklamında diğer PC'lerin kablo karmaşaları ile dalga geçmişlerdi hatta.
Baya iyi bir cihazdı yani dönemine göre. Rengarenk tasarımı ile de büyük beğeni toplamıştı. Bu cihaza bakınca Steve Jobs'ın estetik ruhunu ve Jony Ive'ın mükemmel tasarımcılığını görebiliyorum. Çünkü İMac G3 çıkana kadar çıkmış tüm Macintosh'lar böyle kaba saba, estetikten yoksun bilgisayarlardı. Ayrıca 333 MHz PowerPC 750 işlemcisi de cabası. İMac G3'ten bahsettiğimize göre bir de İBook G3'ten bahsedelim.
ecf4b33ad1766b6be60a5184ba72db3d.jpg

(Steve Jobs ve İBook G3)
İBook G3 o güne kadar hiç eşi benzeri görülmemiş bir cihazdı. Diğer laptoplar estetikten yoksun, tasarım özürlüsü ve ağırken bu İBook G3 hem estetiğe hem yenilikçi bir tasarıma hem de çok hafif bir ağırlığa sahipti. O dönemler de çıkmış birçok yabancı film ve dizide sık sık görülen bir cihaz olarak da akıllarda kalmıştır. Yani çok popüler bir cihazdı yurt dışında. Yine ülkemize gelememiş bir cihaz olarak kaldı kendisi İMac G3 gibi. Çok geri kalmışız biz bu yeniliklerden falan çok. :( İBook G3'te dahili bir Wi-Fi alıcısı, 300-466 MHz hızlara sahip bir PowerPC G3 işlemcisi, USB, Ethernet, Optik sürücü gibi temel bileşenler ve kapak kapatıldığında kapağı sıkıca tutan bir menteşe sistemi vardı. Cihaz 2000 yılına kadar Apple tarafından çeşitli donanım geliştirmeleri de aldı. Toplam da 5 renkten oluşuyordu bu cihaz. Yani istediğiniz renkte alabiliyordunuz cihazı. Gerçekten mükemmel bir cihaz. İBook serisi dışında iş dünyası için PowerBook'lar da üretilmeye devam edildi. Lakin 2004 yılından sonra İBook ve PowerBook'lar yerini MacBook'lara bıraktılar. İBook'ların yerini MacBook ve MacBook Air aldı. PowerBook'ların yerini ise MacBook Pro'lar aldı.

Neyse sonuç olarak bu İMac G3 ve İBook G3 Apple'a gerçekten güzel paralar kazandırdı ve Apple'ın yeniden dirilmesini sağladı. Steve Jobs'ın mükemmel pazarlama yetenekleri ile de peynir ekmek gibi sattı bu iki cihaz.

879px-Apple_Computer_Logo_rainbow.svg (1).png
 Yıl 2001: Müzik sektörünü kökünden değiştiren cihaz: İPod 
879px-Apple_Computer_Logo_rainbow.svg (1).png

getty_2847785_200013222000928067_413278.jpg

(Steve Jobs ve İPod)
Şimdi bir çoğunuza sorsam Apple diyince aklınıza İPhone, İMac, MacBook, İPad falan gelir. Lakin İPod diye bir cihazları da vardı bu adamların. :) Hatta bu İPod sayesinde bugün dijital müzik sektörü baya bir gelişti. Bu cihaz sayesinde ağır ve hantal müzik çalarlar piyasadan silindi gitti. Şimdi İPod'un biraz da tarihine inelim. Steve Jobs o dönemler piyasadaki müzik çalarların ne kadar korkunç kullanıcı arayüzlerine sahip olduklarını fark etti. Bu alanda gerçekten büyük bir devrim yapılabileceğini gördü ve mühendislerine çok küçük, kompakt, cebe sığabilen, saatlerce şarjı dayanabilen, yüksek kapasiteli ve kullanıcı dostu bir cihaz yapmalarını emretti. Evet adam emretti. Yapın dememiş direkt emretmiş.

Ayrıca doğruluğundan emin olamadığım bir hikaye de var İPod ile ilgili. İlk İPod prototipi biraz kabaymış. Mühendisler bunu Steve Jobs'a gösterdiğinde tabii beğenmemiş adam. Daha da küçültün bunu dediğin de mühendisler "imkansız, zor" gibi sözler söylemişler. Steve Jobs'da bu prototipi bir akvaryum içerisine atmış ve çıkan kabarcıklar üzerine mühendislerine, "Demek ki içerisinde halen boş yer var, küçültün." demiş. İşte İPod böyle nihai tasarımını almış. Steve Jobs'a göre bir cihaz yapılacaksa o cihaz en iyi hale gelmeden asla piyasaya sürülmemeliydi. İPod'da en iyi hale getirilene kadar piyasaya sürülmedi. :) İlk İPod'un tanıtımını merak edenler bu videoyu izleyebilirler ayrıca;
İPod piyasaya çıkar çıkmaz tüm müzik piyasasını altına üstüne getirmişti. O döneme kadar çıkmış tüm hantal ve korkunç Walkman'ler falan hepsi tarih oldu İPod çıkınca. 5 GB kapasitesi ile o döneme göre gerçekten muazzam bir kapasiteye sahipti. 1000 tane şarkı sığabiliyordu bu cihaza. Ki cihazın içerisinde herhangi bir NAND yongası da yoktu. Minik bir HDD ile çalışıyordu iPod. :) Ayrıca İTunes ile dijital müzik devrini de başlattı Apple. İTunes ile birlikte insanlar artık kendi dijital müzik kütüphanelerini oluşturmaya başladı. Ayrıca internet üzerinden müzik satın alma devri de başladı. Sanatçılar artık müziklerini İTunes'da satabilecekti. Başlarda İTunes'ı Windows'a çıkarmayacaktı Apple. Ama pazarlama ağır bastığı için Windows'a da çıktı İTunes.

879px-Apple_Computer_Logo_rainbow.svg (1).png
 2002-2007: İMac'lerin gelişimi, Intel'e geçiş 
879px-Apple_Computer_Logo_rainbow.svg (1).png

İMac'lerde G3'ten sonra seviye atladı denebilir. İlk olarak 2002 yılında İMac G4 duyuruldu. İMac G4 ise şöyle görünüyordu;
IMac_G4_sunflower7.png

2002 yılındasınız ve böyle bir bilgisayar gördünüz. Sizce buna deliler gibi sahip olmak istemez miydiniz? Pixar lambasına benzeyen bir tasarımı vardı İMac G4'ün. Ki Pixar'ın sahibi Steve Jobs olunca da normal İMac G4'ün tasarımı. :) Bir monitör ve kasadan oluşuyordu. Aşağısı göreceğiniz üzere böyle igloları andıran bir tasarıma sahip. Anakart, DVD-ROM, USB ve Ethernet girişleri falan orada yer alıyor. Monitör istediğiniz yöne doğru ayarlanabiliyordu. Ve 15, 17, 20 inç olmak üzere üç ekran seçeneği de vardı. LCD ekran olması ile CRT ekran devrini bitirdi İMac'ler tarafında. Bu cihaz yine Apple'ın yaptığı en iyi tasarımlı cihazlardan birisi olarak anılmaktadır. Sadece beyaz renk olarak tanıtıldı bu cihaz. İMac G3 gibi böyle rengarenk bir tasarımı yoktu. İMac G4'ün ardından 31 Ağustos 2004'te İMac G5 geldi. İMac G5 bu şekilde görünüyordu;
IMac_G5_Rev._A_front.jpg

Bu tasarım size tanıdık gelebilir çünkü halen bu tasarımı kullanıyor İMac'ler. İMac G5 plastik bir kasaya sahipti. İMac G4'e göre daha basit bir tasarımı vardı. İMac G3'ün modern hali diyebiliriz. :) İMac G4'te kubbe şeklinde bir kasa ve üzerinde yükselen bir monitör vardı. İMac G5'te ise G3 gibi kasa ve monitör tek bir kasanın içerisinde. Bu kasayı ayakta tutan bir ayak var bir de. Yine dönemine göre çok şık ve kompakt bir cihazdı G5. 2006 yılına kadar çeşitli geliştirmeler aldı. Mesela 2006 yılında İMac G5'e gömülü bir İSight kamerası eklendi. Böylece bu cihaz ile video görüşmeleri yapılabilmesi sağlandı.

Bu İMac G4 ve G5 Intel işlemci kullanmıyordu arkadaşlar. Apple'ın kendisine ait bir PowerPC mimarili işlemciye sahiptiler. Bu işlemciler ise hem verimsiz hem de çok yavaştı. İşte Steve Jobs'da bu işlemcileri terk etme kararı aldı. Ve 2006 yılında bir etkinlikte Steve Jobs tarafından Intel CEO'su çağrılarak artık Apple'ın ürünlerinde Intel işlemci kullanacağını duyurdular.
Görünce ilk arıcı zannettim bu arada Intel CEO'sunu. :D Günümüz de bunun tam tersi artık Apple'ın Intel yerine ARM'ye geçtiğini görüyoruz bu arada. :) Nereden nereye...

879px-Apple_Computer_Logo_rainbow.svg (1).png
 2007-2011: Dünya'yı değiştiren cihazlar: İPhone ve İPad 
879px-Apple_Computer_Logo_rainbow.svg (1).png

s-l1600-2-2.jpg

Steve Jobs daha önce İPod ile müzik dünyasını kökünden değiştirmişti. Ondan daha önce de Macintosh'lar ile GUI'yi hayatımıza sokarak karmaşık DOS ortamından kurtarmıştı tüketiciyi. İşte Steve Jobs 2004 yılında bir karar alıyor. Öyle bir cihaz yapacaktı ki yine Dünya'yı kökünden değiştirecek ve eşi benzeri olmayacaktı bu cihazın. Başlar da bu cihaz bir telefon değildi. Steve Jobs bir tablet bilgisayar yapmak istiyordu. O zamanlar tablet bilgisayar girişimleri vardı ama çoğu başarısız olmuştu. Özellikle Microsoft'un bu konuda girişimleri vardı ama nafileydi. Windows XP Tablet PC Edition falan çok rezaletti yani. İşte bu amaç ile yola çıktı Steve Jobs. Lakin tablet fikri bir telefona dönüştü. Ve bir nevi İPad yerine İPhone geliştirilmeye başlandı. İPhone öyle bir cihaz olacaktı ki Nokia ve Blackberry'nin sonunu getirecekti. Ayrıca Google'ın Android'i çıkarmasına ve telefon üreticilerinin de İPhone'a benzer cihazlar yapmasına vesile olacaktı. Ki büyük gün geldi çattı. 9 Ocak 2007'de MacWorld 2007 etkinliğinde İPhone tüm Dünya'ya tanıtıldı.
Tanıtıldığın da salondaki izleyicilerin heyecanını görebilirsiniz. Çünkü o zamana kadar böyle bir cihaz hiç görülmemişti. Ne bir klavye ne bir kalem vardı telefonda. Bir tane ana ekran tuşu vardı ve ekranı parmağınız ile kullanabiliyordunuz. İOS arayüzü tamamen buna göre tasarlanmıştı. Steve Jobs o zamanlar işletim sisteminin adını tam olarak koymamıştı. Cihazda Mac OS X çalıştığını söylüyordu sadece. İOS adı o zamanlar başka bir firmanın elinde olduğu için İPhone OS veya da Mac OS X demek zorunda kalmışlardı. Tanıtım da o Steve Jobs'ın fotoğrafa yaptığı büyültme ve küçültme hareketleri bile başlı başına bir devrimdi. Tabii bu yenilikleri gören Blackberry, Nokia, Microsoft gibi firmalar İPhone'da bir kusur arayıp duruyorlardı. Microsoft'un o dönem CEO'luğunu yapan Steve Ballmer'a İPhone ile ilgili bir soru sorulduğundan İPhone'un iş dünyasında asla tutmayacağını söylemişti. Günümüz de ise iş dünyasının vazgeçilmez telefonlarından birisidir İPhone. :)

2007-09-05_03625.jpg

İPhone'un çıkışında sonra İPod Touch geldi bir sene sonra. İPod Touch ise İPod'un dokunmatik ekranlı, İPhone'un sim kartsız bir versiyonuydu. İPad gibi bir cihazdı yani. İPad'in çıkışından önce bir MacBook'lara da değinelim.

-2008: MacBook Air ile Ultrabook devrinin başlaması-
steve-jobs-macbook-air.jpg

(Steve Jobs ve MacBook Air)
Steve Jobs ayrıca MacBook Air gibi halen göze hoş gelen bir laptopu da bizlere tanıttı. Tanıtımında bir zarfın içerisinden size bir şey göstereceğim diye MacBook Air'ı çıkartıyor. Yıllardır sahip olmak isteyip olamadığım bir cihaz MacBook Air.
Tanıtımında da özellikle geniş touchpad'i ve özelliklerinden bahsediyorlar. Ki bu MacBook touchpad'leri gerçekten mükemmel. O dönemler Windows laptopların küçük bir touchpad'i olurdu. İki parmak zor sığardı.

-2010: İPad tanıtılıyor!-
original-ipad-2.jpg

Tarihler 27 Ocak 2010'u gösterdiğinde Steve Jobs bir kez daha devrimsel bir cihaz tanıtıyor; İPad.
İPad bir tablet bilgisayarın nasıl olması gerektiğini gösteriyor tüm Dünya'ya. O hantal Windows tabletlerin tablet değil tuğla olduğunu gösteriyor ayrıca. :) İPad'in başlarda sadece büyük ekranlı bir İPhone olduğu ile ilgili eleştiriler vardı. Ayrıca Flash desteği yok diye eleştirilmiyor da değildi. Lakin günümüzde İPad'lerin geldiği nokta gerçekten muazzam. Artık bir bilgisayar kadar yetenekliler. Özellikle İOS 11 sonrası İPad'ler uçtular. Ayrıca Flash denen gereksiz şeyde kalmadı artık. Steve Jobs'ın neden Flash desteğini asla cihazlarına getirmediğini anlamışsınızdır. :) Geleceğin HTML olduğunu taa o zamanlardan anlamış birisi.

Steve Jobs'ın döndükten sonraki macerası bu şekildeydi arkadaşlar. Bu tanıtılan cihazlar, getirilen yenilikler, mükemmel tasarımlar, sağlam pazarlama hamleleri 1997'de batmak üzere olan bir şirketi diriltmekle kalmadı en büyük rakibi Microsoft'u bile ezip geçmesini sağladı. Öyle ki 2010 yılında Apple'ın toplam gelirleri Microsoft'u geçti. PC pazarı artık mobil pazarın gerisinde kalınca ve Microsoft'un mobil pazarla arası iyi olmayınca normal olarak Apple atını aldı ve Üsküdar'ı geçti. :) Günümüz de Apple Dünya'nın en değerli şirketi oldu. Bunu ise Steve Jobs'a borçlular. Onun getirdiği yenilikçi anlayış ve inovasyonları ile bugün Apple bir dönemler tehditler aldığı Microsoft'u bile ezip geçti. Eee Microsoft ne oldum değil ne olacağım diyeceksin. :)

d2km3pr-e3003326-f9d7-40be-ac94-93cd662a3b6a.png
 Ve 2011: Steve Jobs'ın vedası 
d2km3pr-e3003326-f9d7-40be-ac94-93cd662a3b6a.png

screen-shot-2011-10-06-at-12-59-24-am.png

Tarihler 5 Ekim 2011'e geldiğinde ise Steve Jobs hayata gözlerini yumdu. Onca fikir, onca inovasyon onunla birlikte mezara gitti. Yıllarca hak ettiği değeri alamadı Steve Jobs. Apple tarafından kovuldu ve kendi kurduğu şirketinin gözlerinin önünde Microsoft tarafından nasıl yutulduğuna şahit oldu. NeXT ile falan bir şeyler başarmak istedi ama maalesef çok başarılı olamadı. Pixar ile animasyon dünyasına da çeşitli yenilikler getirdi. Bill Gates gibi zengin olamadı belki ama Bill Gates gibi teknoloji dünyasına zararı değil faydası dokundu. Yıllarca çeşitli cihazlar, çeşitli tasarımlar, çeşitli yazılımlar ile teknoloji dünyasına çok büyük faydaları dokundu. İPod ile müzik sektörünü, İPhone ile telefon sektörünü, İPad ile taşınabilir bilgisayar sektörünü tamamen değiştirdi. Teknolojiye kazandırdığı yenilikler için buradan çok teşekkürler Steve Jobs'a. :)
5c8d665645d2a04bdc3bf799.jpg

Bunu da koymazsam olmaz. :D Steve Jobs ölünce bizim millet bunları yazmışlardı Apple'ın mağaza camına.

-Kapanış-
Evet yazımız burada bitiyor. Tadımlık blogların 8. bölümünde Steve Jobs'ın geri dönüşüne ve Apple'ın yükselişine tanıklık ettik. Uzun bir süredir Apple ile ilgili bir yazı yazmıyordum. En son 4. bölümde Apple'ın battığı dönemlere değinmiştim. Şimdi de yükseldiği dönemlere değindim. Yazı biraz uzun oldu çünkü anlatacak fazla şey vardı. Umarım yazımı beğenmişsinizdir arkadaşlar. Hepinize iyi günler diliyorum, hoş çakalın. :)

Son olarak Steve Jobs'ın Stanford mezuniyet töreni konuşmasını da koymak istiyorum.


Kaynak: https://www.technopat.net/sosyal/blog/steve-jobsin-geri-doenuesue-ve-applein-yuekselisi-tb-8.3367/?page=3#comments

Yorumlar